Araçlardaki yeni vergimiz “TOKİ Fonu” hayırlı olsun

Dünyanın önde gelen otomotiv üreticilerinin üretim tesisleri bulunan Güney Afrika’dan ithal edilen araçlara TOKİ Fonu ismiyle ek vergi eklendi. Bu vergi diğer ülkelerden ithal edilen araçlara yansır mı?

Biz vergi uzmanları, ülkemizde araçlar üzerinden alınan dolaylı vergilerin yüksekliğinden şikayet eder ve Özel Tüketim Vergisindeki yüksek artışın dumanı henüz tütmekte iken, şimdi araçlara yeni bir vergi daha getirildi; TOKİ Fonu!

Uygulama, Bakanlar Kurulunun 01.05.2017 tarihli 95/7606 sayılı kararı ile onaylanmış, 01.06.2017 tarihli Resmî Gazetede yayınlanmış olup 01.07.2017 tarihinde de yürürlüğe girecektir.

Söz konusu uygulama Ekonomi Bakanlığının talebi üzerine, ülkemizin taraf olduğu Avrupa Birliği ve diğer ülkelerle imzalanan sözleşmeler nedeniyle ülkemiz aleyhine meydana gelen farklılıkların giderilmesi amacıyla gündeme gelmiştir. Yeni alınan bu karara göre Güney Afrika’dan ithal edilen ve motor hacmi 1500 cc – 1600 cc olan araçlara TOKİ Fonu adıyla yeni vergi uygulanacaktır. Yani yeni vergi tüm araçlar için olmayıp, sadece Güney Afrika’dan ithal edilen ve belirtilen motor hacimlerine sahip olan araçlara uygulanacaktır. Vergi oranı (Fon oranı) ise aracın CIF bedelinin yüzde 10’u olacaktır.

Gelen aracın araç bedeli, navlun ve sigorta bedelinin yüzde 10’u oranında olacak bu artışın nihai tüketiciye yansımasının ise yüzde 5 olması beklenmektedir. Bize göre bu artış oranı hiç de azımsanacak bir artış oranı değildir. Her ne kadar uygulamadan şu anda etkilenen tek otomobil üreticisi bu yeni vergi maliyetini araç fiyatına yansıtmayacağını açıklamış olsa da vergilendirme metodu bizce sorgulanmaya değerdir.

Alınan bu önlem beklenen etkiyi sağlayacak mı bunu hep beraber göreceğiz. Ama mutlaka ki üretici ve veya ithalatçı firmalar da bu tür uygulamalara karşı tedbir alacaklardır. Mesela artık Güney Afrika dan araç getirmemek gibi…

Gelelim işin vergisel boyutuna. Ülkemizde zaten araçlar üzerinden alınan vergi oranın yüksek olduğu ve vergiden vergi alındığı hepimizin malumudur. Bir de bunun üzerine TOKİ Fonu veya adı ne olursa olsun yeni vergiler gelince bize göre ortalık iyice karışmış olmaktadır. Şimdi sadece verginin vergisi değil (ÖTV’nin KDV’si) fonunda vergisi de (Fonun KDV’si’) uygulamaya girecektir.

TOKİ fonundaki amaç gelir elde etmek değil, sadece gümrük duvarı oluşturmak ve farklılıkları gidermek olabilir ama sonuçta adaletsiz olduğuna herkesin inandığı ve eleştirdiği vergileme rejimini daha da pekiştirmiş olmaktayız. Vergi adaletini sağlamak için azaltmamız veya kaldırmamız gereken vergi oranlarını yeniden artırmış oluyoruz. Yani kısa zamanda buradaki yapısal yanlışlığı çözme niyetimiz olmadığını ortaya koymuş olduk hem de lüks sınıf olarak sayılmayan 1500 cc ve 1600 cc araçlarda artış yaparak.

Güney Afrika’da BMW, Ford (Mazda), General Motors, Mercedes Benz, Nissan, Renault, Toyota ve Volkswagen gibi dünyanın önde gelen otomotiv üreticilerinin üretim tesisleri bulunduğunu düşünürsek, Ne diyelim umarız ve dileriz ki, bu artış zaman içinde diğer ülkelerden alınan ve diğer motor gücüne sahip araçlara yansımaz.

Yurtdışı şube ve şirketlerinin sermayelerini bildirmeyenlere ceza var!

YILMAZ SEZER – Güncel Group Yönetim Kurulu Başkanı

Uluslararası ticaretin artması ve dünyanın globalleşmesi sonucu yabancı ülke vatandaşlarının ülkemizde, ülkemiz vatandaşlarının ise yurtdışında faaliyetleri giderek artmaktadır. Ülkemiz vatandaşları Türkiye’deki şirketlerinin yurtdışı şubesini açmak ya da ilgili ülke kanunlarına göre yeni bir şirket kurarak faaliyetlerini gösteriyorlar.

Girişimciler, yurtdışında yürütecekleri işler için (açılan şube veya kurulan şirket) adına yurtdışına ayni veya nakdi sermaye ihraç etmek zorundadırlar.

Bankalar ve gümrük idareleri yurtdışında yatırım veya ticari faaliyette bulunmak üzere sermaye ihraç eden Türkiye’de yerleşik kişileri, her bir işlemden itibaren 30 gün içinde Hazine Müsteşarlığı’na ve Ekonomi Bakanlığı’na bildirmek zorundadır. Yani ilgili gerçek veya tüzel kişiler bu bilgiyi Hazine Müsteşarlığı’na vermeseler bile, bildirim yapmak zorunluluğu olan kurumlar (bankalar ve gümrük idareleri) bu bilgiyi iletmek zorundadırlar.

Bu durum “Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar” hükümleri ile düzenlenmiştir. Ayrıca anılan karar ve ilgili tebliğlerde, sermaye ihracı gerçekleştiren Türkiye’de yerleşik kişilerin, her takvim yılını müteakip üç ay içerisinde Ekonomi Bakanlığı’nın internet adresinde yer alan bilgi formunu, yapılan transferlerin açıklamaları doğrultusunda güncelleyerek Ekonomi Bakanlığı’na göndermelerinin zorunlu olduğu belirtilmiştir. Yani ülkemizde yerleşik gerçek veya tüzel kişilerin yurtdışı yatırımlarını bildirim zorunluluğu bulunmaktadır. Burada süre işlem tarihinden itibaren üç ay olarak belirlenmiştir. Bunun dışında bir de her yıl düzenli bildirimde bulunmak zorunluluğu vardır.

Konuya ilişkin olarak Hazine Müsteşarlığı tarafından yapılan düzenlemelerde de Türkiye’de yerleşik kişilerin, yurt dışında şirket kurmak, mevcut şirketlere ortak olmak veya şube açmak için yaptıkları ilk nakdi ve/ veya ayni sermaye ihracını müteakip üç ay içerisinde Ekonomi Bakanlığı internet adresinde yer alan yurt dışına sermaye ihracına ilişkin bilgi formunu açıklamalar doğrultusunda doldurarak müsteşarlığa ve Ekonomi Bakanlığı’na göndermeleri gerektiği bildirilmiştir.

Söz konusu bildirim yükümlülüklerini yerine getirmeyen kişi ve şirketlere uygulanacak ceza ise yine anılan kanun hükümlerinde belirtilmiştir. Buna göre söz konusu Kanun hükümlerine göre oluşturulmuş genel ve düzenleyici işlemlerdeki yükümlülüklere aykırı hareket eden kişiler üç bin Türk Lirası’ndan yirmi beşbin Türk Lirası’na kadar idarî para cezası ile cezalandırılmaktadırlar. Ayrıca ayni veya nakdi sermayenin izinsiz olarak yurttan çıkarılması veya yurda sokulması halinde ise Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu hükümlerine göre suç veya kabahat oluşturmadığı takdirde kişi; eşya ve kıymetlerin rayiç bedeli kadar, teşebbüs halinde bu bedelin yarısı kadar idarî para cezası ile cezalandırılmaktadır.

Yukarıda açıklandığı üzere yurt dışı faaliyetler nedeniyle Hazine Müsteşarlığı’na ve Ekonomi Bakanlığı’na gönderilecek bilgi ve belgelerin zamanında ve eksiksiz olarak gönderilmesi büyük önem arz etmektedir. Bildirimlere uymamak ve süreleri konusunda gerekli özenin göstermemek gerçek ve tüzel kişilere değişik yaptırımların uygulanmasına neden olabilecektir. Bu istenmeyen durumla karşılaşmamak adına yurt dışı yatırımcıların yukarıda yapılan açıklamalara uygun hareket etmesi yerinde olacaktır.