Bazı Kira Ödemelerinin Bankadan Veya PTT’den Yapılması Zorunluluğu
25 Mayıs 2016İşverenlerin İşçi Sayısına Bağlı Olarak Yükümlülükleri Nelerdir?
3 Haziran 2016Bilindiği üzere asgari ücret 01.01.2016 tarihi itibarıyla yaklaşık % 30 artarak net 1.300 TL’ye (brüt 1,647 TL) yükseldi. Bu artış çalışanlar tarafından memnuniyet ile karşılansa da, işveren kesiminde artışın nasıl finanse edileceği tartışma yarattı. Yapılan yasal düzenleme sonucu ekonominin önünü açmak ve işverenler üzerindeki yükün bir kısmını almak amacıyla, artışın bir bölümünün devlet tarafından karşılanması yoluna gidildi. Bu doğrultuda, 6661 Sayılı Kanunla 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ile Genel Sağlık Sigortası Kanununa eklenen geçici 68. madde ile 2016 yılı için “asgari ücret primine devlet desteği” getirilmiş bulunmaktadır. Buna göre 2015 yılının aynı ayına ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde prime esas günlük kazancı 85 TL ve altında bildirilen sigortalıların toplam prim ödeme gün sayısını geçmemek üzere, 2016 yılında cari aya ilişkin verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının, 2016 yılı Ocak – Aralık dönemleri için günlük 3,33 TL ile çarpımı sonucu bulunacak tutar, bu işverenlerin SGK’ya ödeyecekleri sigorta primlerinden mahsup edilmekte ve mahsup edilen bu tutar Hazine tarafından karşılanmaktadır.
Bu yasal düzenleme özetle, 2015 yılında brüt 2.550 TL ve altında ücret almış olan çalışanlar için Devlet 2016 yılı boyunca 100 TL prim desteği getirmektedir. Bu destekten işçi sınırlaması olmaksızın (SGK borcu olmayan) tüm işverenler faydalanmaktadır. Söz konusu destekten yararlanmak için işverenlerin ayrıca bir müracaatta bulunmalarına gerek olmayıp, şartları taşıyan işverenler doğrudan destekten faydalanabilmektedirler. Söz konusu destekten yabancı uyruklular dahil ev hizmetlerinde çalışanların da faydalanabildiği unutulmamalıdır. Söz konusu destek, kolay uygulanabilirliği, geniş bir tabana yayılması, adı asgari ücret desteği olmasına rağmen 2.550 TL ye kadar ücret ödemelerini kapsaması gibi nedenlerle, 2008 yılından beri uygulanan %5 düzenli ödeme indirimi sonrasında uygulanan en kapsamlı destek olarak adlandırılmaktadır. Desteğin özellikle 2016 yılında daralan ekonomik sistemin önünü açtığı, ekonomik sisteme katkı sağladığı tarafımızca da kabul edilmektedir. Bu düzenleme ile devlet bir taraftan sosyal devlet anlayışının gereği olarak çalışanlarını koruyup gözetlemişken; diğer taraftan da ekonominin önünü açmak adına, bu artıştan kaynaklı olarak oluşan yükü işverenler ile paylaşarak kendisinden beklenilen davranışı gerçekleştirmiştir. Ancak yukarıda uygulamaya ilişkin esaslarını ve uygulanabilirliğini anlattığımız bu duzenleme sadece 2016 yılı ile sınırlı kalmıştır. İşverenlerin yatırım planlarını yapmaları, kısa vadeli değil orta ve uzun vadeli işlemleri tesis etmeleri, öncelikle de durağan hale gelen ekonomiyi motive etmek açısından bu uygulamanın en azından bir kaç yıl daha devam etmesinin yerinde olacağını belirtmek isteriz. Piyasada oluşmaya başlanılan bu beklentinin değişik ortamlarda dillendirilmeye başlanıldığı ise ayrıca bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.