“Astronomik boşanma tazminatı ve nafakadan vergi alınmalı!”
23 Ocak 2019Dünya Toplum 5.0’a koşuyor, peki ya biz?
29 Ocak 2019Güncel Group Yönetim Kurulu Başkanı Sezer, gerçek anlamda nafaka alan dar gelirli kişilerin korunması ve başkaca sosyal sıkıntılara neden olmaması adına bu işlemlere bir üst sınır konularak, bu sınırı aşan tutarların vergilendirilmesi gerektiğini söyledi. Konkordato ilan edemedin mi? Alacaklılar kapıya mı dayandı, o zaman eşinden boşan borçlardan kurtul. Bu son zamanlarda yaşanan yüksek tutarlı, hatta astronomik tutardaki nafakaların ve boşanma tazminatlarının ödenmesiyle gündeme geldi. Güncel Group Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Sezer, işleri kötü giden şahıs işletmeleri ve/veya şirket ortaklarının borçlarını ödememek veya müteselsil kefaletten kurtulmak adına eşlerinden bilerek boşandıklarını iddia etti. Konuyla ilgili DÜNYA’ya açıklama yapan Sezer, Türkiye’de yasal mevzuat gereği tutarı ne olursa olsun ödenen nafakalar ve boşanma tazminatları alan kişi açısından vergiye tabii olmadığını kaydederek, ekonomik sistem kötüye gittikçe bu muvazaalı işlemlerin sayısının artma eğilimi göstereceğini söyledi. Konunun son derece hassas olduğunu ifade eden Sezer, gerçek anlamda nafaka alan dar gelirli kişilerin korunması ve başkaca sosyal sıkıntılara neden olmaması adına bu işlemlere bir üst sınır konularak, bu sınırı aşan tutarların vergilendirilmesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanlığı maaşı esas alınarak yapılabilir Sezer şöyle devam etti: “Bir yandan gerçek anlamda ayrılıklar sonucu ödenen nafaka ve tazminatların çok yüksek tutarlara ulaşmasına rağmen vergilendirilmemesini eleştirirken, diğer yandan bu işin mal kaçırmak niyetiyle hem de sıfır vergiyle yapılmasını kabul etmek sanırım mümkün değil! Bu durum hem genel vergilendirme mantığına hem de toplum vicdanına aykırı. Söz konusu durumun ortadan kaldırılması vergi adaletinin sağlanması, toplum vicdanının rahatlatılması ve olası muvazaalı boşanmaların önüne geçilmesinin sağlanması adına boşanma tazminatlarından ve nafakalardan vergi ödenmesi gerek. Ancak konu son derece hassas, gerçek anlamdaki nafaka alan dar gelirli kişilerin korunması ve başkaca sosyal sıkıntılara neden olmaması adına bu işlemlere bir üst sınır konularak, bu üst sınırı aşan tutarlar vergilendirilmeli. Söz konusu üst sınır, örneğin Cumhurbaşkanlığı maaşı esas alınarak yapılabilir.” “Yasa 1960’lı yıllara göre”Yılmaz, “Gelir Vergisi Kanunu’nun kaleme alındığı 1960’lı yıllarda ülkemizde boşanma oranları çok düşüktü ve boşanmalar nedeniyle ödenen nafakalar günün koşullarına göre makul tutarlardı. Günümüzde sosyal yapısı ve ekonomik koşullardaki olumsuz gidişat ister istemez boşanmaların artmasına neden oldu. Artan boşanma olaylarında ödenen tazminat ve nafakalar ise astronomik rakamlara ulaştı. Bir de buna suistimaller ve kötü niyet karışınca, bize göre iş içinden çıkılmaz bir hal aldı” diye konuştu. Medeni Kanun suistimal ediliyorMedeni Kanun’un 135’inci maddesine göre nafakanın “yardım edilmediği takdirde zor duruma düşecek olan altsoya, üstsoya ve kardeşlere yapılan yardım” olarak tanımlandığını vurgulayan Güncel Group Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Sezer, yasal düzenlemeye ilişkin şu bilgileri verdi: “Nafakalar ve boşanma tazminatları Gelir Vergisi Kanunu’nda (GVK) belirtilen gelir unsurlarından hiçbirine girmediği için vergilendirilmez. Yani mevcut uygulamada bu ödemeler bir gelir olarak kabul edilmediği için vergilendirilmemektedir. Hatta, tersine yapılan bir düzenlemeyle (GVK’nın 25/8 maddesi hükmü) kanun hükmüne ya da yargı kararlarına istinaden ödenen tüm nafakaların (alanlar yönünden) Gelir Vergisi’nden istisna olduğu belirtilmiştir. Medeni Kanun hükümlerinde nafakanın tanımı yapılırken, altsoy üstsoy ve kardeş sınırlaması getirmişken, GVK nafaka adı altında ödenen tüm ödemeleri istisna kapsamına almıştır. Yani eşlere ödenen nafakalar da gelir vergisi kapsamında vergiden istisna edilmiştir. Boşanma sırasında eş ve çocuklara ödenen tazminatlar da aynı şekilde GVK’da belirtilen gelir unsurlarından hiçbirine girmemektedir. Ancak GVK’da tazminat alan tarafından vergiden istisna olduğuna ilişkin herhangi bir hüküm de bulunmamaktadır. Kanunda genel olarak yapılan yardımlardan (GVK 25/2) söz edilmiş olup, burada da muhtaç olanlara belli bir süre için veya yaşadığı sürece yapılan yardımlar kast edilmiştir. Bize göre kanunda kast edilen (eşinden boşanan kişilere ödenen) yüksek tutarlı tazminatlar olmasa da bu kapsama dahil edildiği düşünülerek vergi ödenmemektedir.”