Yurt Dışı Alacakların Şüpheli Hale Gelmesi
22 Ocak 2016Askerlik Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
27 Ocak 2016Bilindiği üzere yeminli mali müşavirlerce yapılan mesleki faaliyetlerden bir tanesi de “karşıt inceleme”dir. Karşıt inceleme, KDV iadesi işlemleri ve tam tasdik raporları kapsamında gerçekleştirilmektedir. KDV iadesi işlemlerinde karşıt incelemenin amacı, iade ya da mahsup edilecek KDV tutarını doğru olarak belirlemek, tam tasdik kapsamında yapılan karşıt incelemenin amacı ise gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinde yer alan matrah ve vergi tutarlarının doğruluğunu teyit etmektir. Karşıt inceleme konusunda uyulması gereken usul ve esaslara ilişkin düzenlemeler ise 20, 27, 29 ve 34 no.lu Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliğleri ile yapılmıştır. Söz konusu yasal düzenlemelerde KDV iadelerine ilişkin işlemlerin tasdikinde yeminli mali müşavirlerin karşıt incelemelerinin ihracat konusu mal ve hizmetin imalatçısı (üreticisi) konumundaki alt mükelleflerin bir alt kademesine kadar yapılacağı belirtilmiştir. Karşıt inceleme tutanaklarının ilke olarak tasdik raporuna eklenilmesi gerekmektedir. Ayrıca KDV hariç tutarı 2 milyar lirayı (2013 yılı için: 20.000 TL) aşmayan belgeler için karşıt inceleme yapılması zorunlu değildir. Ancak, bir aylık dönemde bir mükelleften alınan mal ve hizmet alımlarının toplamının 6 milyar lirayı (2013 yılı için: 60.000 TL) aşması halinde anılan mükellef nezdinde karşıt inceleme yapılması gerekmektedir. Bununla birlikte, KDV iadesi tasdik işlemlerinde indirilecek KDV’nin %80 veya daha fazlasına tekabül eden mal ve hizmet alımları ile ilgili de karşıt incelemelerin yapılması zorunludur. Yukarıda da ifade edildiği gibi karşıt incelemede esas amaç tasdike konu işlemin gerçek mahiyetinin ortaya çıkarılmasını sağlamaktır. Diğer taraftan e-devlet projesinin bir sonucu olarak, 01.01.2014 tarihinden itibaren e-fatura; 01.01.2015 tarihinden itibaren de e-defter uygulamalarına geçmiş bulunmaktayız. E-defter sürecinde, öncelikle ilgili aya ait muhasebe işlemleri elektronik defter dosyaları haline dönüştürülür. Oluşturulan bu elektronik defter dosyaları, tüzel kişiler tarafından mali mühür, gerçek kişiler tarafından ise mali mühür veya elektronik imza ile imzalanır. Defterlere ait özet berat dosyaları da hazırlanarak defterlerle aynı şekilde imzalanır ve GİB’in uygulamasına yüklenerek idarenin bilgisine ve kontrolüne hazır hale getirilmektedir. E-defter verisi, muhasebe işlemine konu belgeye ait bilgileri de içermektedir. Yani yeminli mali müşavirler tarafından kontrol edilip doğruluğu konusunda teyit verilen işlemler (fatura ve kayıtlar) e-fatura ve e-defter uygulamaları ile zaten GİB’in bilgisi ve erişimi dahilinde olmaktadır. Yeminli mali müşavirlerin GİB’in bilgisinde olan bir işlemi kontrol ederek yeniden GİB’e bilgi vermesi anlamsız olduğu kadar gereksiz bir iş yükü ve prosedür oluşturmaktadır. Dolayısıyla son gelişmeler nedeniyle anlam ve önemini yitirerek işlevsiz bir prosedür haline gelen karşıt incelemelerin en azından e fatura ve defter kullanıcıları için kaldırılması yerinde bir uygulama olacaktır.