Belediyelerin KDV’ye Tabi Olan Ve Olmayan Faaliyetleri
9 Haziran 2014Deniz Ve Hava Araçlarına İlişkin Harcamaların Vergisel Boyutu
13 Haziran 2014Bilindiği üzere, KDV Genel Uygulama Tebliği 26/04/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, 1 Mayıs 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Ancak, Tebliğin yayınlanması ile birlikte özellikle geçiş dönemi uygulamalarının yürürlüğe gireceği tarih konusunda problemlerle karşılaşılmaya başlanılmıştır. Örneğin, yeni düzenlemelerin 1 Mayıs 2014 tarihinden başlayan dönemlerde doğan iadeler için mi yoksa geçmiş dönemler için bile olsa 1 Mayıs 2014 tarihinden itibaren yapılan iade talepleri içinde mi geçerli olduğu konusunda tereddütlerle karşılaşılmış, hatta bu nedenle iadeler yapılamaz hale gelmiştir. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, kendisine yansıyan olayları da dikkate alarak, KDV Genel Uygulama Tebliğinin geçiş dönemi uygulamalarına ilişkin olarak tereddüt edilen konularla ilgili olarak 10.06.2014 tarih ve 66 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Sirküleri’nde açıklamalar yapmıştır. 1- KDV Genel Uygulama Tebliğinin Genel Olarak Yürürlüğe Girdiği Tarih KDV Genel Uygulama Tebliği 1 Mayıs 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olup, – Bu tarihten sonraki işlemlere KDV Genel Uygulama Tebliği’nde belirtilen usul ve esaslar, – Bu tarihten önceki işlemlere ise, yürürlükten kalkan (mülga) Tebliğlerde (1-123 Seri No.lu KDV Tebliğleri) yer alan düzenlemeler uygulanacaktır. 2- KDV İade Uygulamalarında Yürürlük Tarihi Söz konusu Sirkülerde yapılan açıklamalara göre, – Tebliğin yürürlüğe girdiği 1 Mayıs 2014 tarihini de içine alan Mayıs 2014 ve sonraki vergilendirme dönemlerine ilişkin iade talepleri, standart iade talep dilekçesi kullanılmak suretiyle ve Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğindeki usul ve esaslara göre sonuçlandırılacaktır. Yani, Mayıs 2014 ve sonraki dönemlere ilişkin iade taleplerinde yeni Tebliğdeki usul ve esaslar geçerli olacaktır. – Tebliğin yürürlük tarihinden önceki vergilendirme dönemlerine yani Nisan 2014 ve önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin iade taleplerinde ise, standart iade talep dilekçesi Tebliğin yürürlük tarihi olan 1 Mayıs 2014 tarihinden sonra verilse dahi, yürürlükten kaldırılan (mülga) Tebliğlerdeki (1-123 Seri No.lu KDV Tebliğleri) usul ve esaslara göre sonuçlandırılacaktır. Sirküler ile yapılan bu düzenleme kazanılmış hakların korunması bakımından son derece önemli bulunmaktadır. 3- Proje Uygulaması Getirilen İşlerde Yürürlük Tarihi Bilindiği üzere, KDV Genel Uygulama Tebliği ile, KDV Kanunu’nun; – 13/a maddesinde düzenlenen “deniz, hava, demiryolu araçları imal, inşa, tadil, bakım, onarım hizmetleri”, – 13/c maddesinde düzenlenen “altın, gümüş, platin arama, işletme, zenginleştirme, rafinaj ve Türk Petrol Kanunu hükümlerine göre petrol arama faaliyetlerine ilişkin olmak üzere, bu faaliyetleri yürütenlere yapılan teslim ve hizmetler ile aynı Kanun hükümlerine göre boru hattıyla taşımacılık yapanlara bu hatların inşa ve modernizasyonuna ilişkin yapılan teslim ve hizmetler”, – 13/e maddesinde düzenlenen “limanlara bağlantı sağlayan demiryolu hatları, limanlar ve hava meydanlarının inşası, yenilenmesi ve genişletilmesi işlerini fiilen kendisi yapan veya yaptıran mükellefler ile genel bütçeli idarelere bu işlere ilişkin olarak yapılan mal teslimleri ve inşaat taahhüt işleri”, – Geçici 29. Maddesinde düzenlenen “Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanuna göre Yap-İşlet-Devret Modeli çerçevesinde gerçekleştirilecek projeler ve Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun Ek 7. maddesine göre Yüksek Planlama Kurulu tarafından kiralama karşılığı yaptırılmasına karar verilen sağlık tesislerine ilişkin projeler ile Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 23. maddesine göre Bakanlık tarafından kiralama karşılığı yaptırılmasına karar verilen eğitim öğretim tesislerine ilişkin projelerin ihale edilmesiyle görevlendirilen veya projeyi üstlenenlere yatırım döneminde proje kapsamında yapılan mal teslimleri ve hizmet ifaları” istisnalarına proje uygulaması getirilmiştir. Tebliğ ile proje uygulaması getirilen istisnalarda, söz konusu istisnalardan yararlanılabilmesi için alınması gereken istisna belgesinden önce, istisna konusu mal veya hizmetlere ilişkin“Mal Teslimleri ve Hizmet İfalarına İlişkin Liste”nin istisna belgesi talebinde bulunanlar tarafından elektronik ortamda Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir. Ancak, proje uygulaması getirilen işlere ilişkin olarak, Tebliğin yürürlüğe girdiği 1 Mayıs 2014 tarihinden önce istisna belgesi alınmış olması halinde, “Mal Teslimleri ve Hizmet İfalarına İlişkin Liste”nin Gelir İdaresi Başkanlığına elektronik ortamda gönderilmesine gerek yoktur. Ayrıca, proje uygulaması getirilen ve Tebliğin yürürlüğünden önce başlanılmış ve halen devam eden işlemlerde, söz konusu proje uygulaması sona erene kadar Tebliğin yürürlük tarihinden sonra yapılan teslim ve hizmetlere ilişkin iade taleplerinde de Tebliğin yürürlüğünden önceki usul ve esaslar çerçevesinde işlem yapılacaktır.. Proje uygulaması getirilen işlere ilişkin Tebliğin yürürlük tarihi olan 1 Mayıs 2014 tarihinden sonra istisna belgesi talebinde bulunulması halinde, “Mal Teslimleri ve Hizmet İfalarına İlişkin Liste”nin elektronik ortamda Gelir İdaresi Başkanlığı’na gönderilmesini takiben istisna belgesi verilecektir. Ancak, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından mal ve hizmet listelerinin alınmasına yönelik sistemsel altyapı oluşturulması çalışmaları tamamlanana kadar listelerin elektronik ortamda sisteme girilmesi beklenilmeden istisna belgesi verilecektir. Sistem altyapı çalışması tamamlanınca, mal ve hizmet listeleri ile birlikte istisna kapsamındaki alımlara ilişkin bilgiler de alıcı tarafından sisteme girilecektir. Proje uygulaması getirilen söz konusu istisnalarda, Tebliğin yürürlük tarihi olan 1 Mayıs 2014 tarihinden önce istisna belgesi almak üzere İdareye başvuranların taleplerinin ise, Tebliğin yürürlüğünden önceki usul ve esaslara göre değerlendirilmesi gerekmektedir. 4- İndirimli Teminat UygulamasıBilindiği üzere KDV Genel Uygulama Tebliğinin yürürlüğe girdiği 1 Mayıs 2014 tarihinden itibaren İTUS (İndirimli Teminat Uygulama Sistemi) sertifikası alan mükelleflerin, iade hakkı doğuran bütün işlemleri için (tam istisna kapsamındaki teslim ve hizmetler, indirimli oran, tevkifat) indirimli teminat uygulamasından faydalanmaları mümkün bulunmaktadır. Tebliğin (IV/B.1.2.1.1.) bölümünde ihraç kayıtlı teslimde bulunan imalatçılar için aranacağı belirtilen “İlgili sicile kayıtlı olma” şartı, sanayi siciline kayıtlı ve sanayi sicil belgesini haiz olmayı veya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından alınmış çiftçi kayıt belgesi, gıda işletmesi kayıt belgesi ve işletme onay belgelerinden (üretici belgesi) herhangi birine sahip olmayı ifade etmektedir. Tebliğin yürürlüğünden önce indirimli teminat uygulaması kapsamında olan mükelleflerin İTUS sertifikası almak için bağlı olduğu Vergi Dairesi Başkanlığına/Defterdarlığa yeniden başvurması gerekmektedir. Tebliğde belirlenen şartları taşıyanlara Vergi Dairesi Başkanlığı/Defterdarlık tarafından İTUS sertifikası verilecektir. KDV Genel Uygulama Tebliğinde, son olumlu rapor vergi dairesine intikal ettikten sonra (diğer şartlar da gerçekleşmişse) raporun ilgili olduğu vergilendirme döneminden sonraki dönemlere ilişkin iade talepleri için indirimli teminat uygulamasına başlanacağı ve raporun ait olduğu vergilendirme döneminden sonraki dönemler için verilen teminatların, indirimli teminat tutarını aşan kısmının iade edileceği belirtilmiştir. Bu itibarla, İTUS sertifikası almaya hak kazanan mükelleflerin son raporun ait olduğu dönem ile sertifika tarihi arasındaki iade taleplerinde de indirimli teminat uygulanacağı açıktır. İndirimli orana tabi işlemleri bulunan mükelleflerin İTUS sertifikası başvurularının değerlendirilmesinde beş vergilendirme döneminin hesabında, bu mükelleflerin yılı içerisinde mahsuben iade talep edilen dönemlere ilişkin vergi inceleme raporları veya YMM raporları da dikkate alınacaktır. Ayrıca, indirimli orana tabi işlemlerden doğan yıllık iade taleplerine ilişkin düzenlenen olumlu raporlar, kapsadığı her bir vergilendirme dönemi için olumlu rapor olarak değerlendirilecektir. 5- ATİK (Amortismana Tabi İktisadi Kıymet) Satışları Uygulamada, mükellefler, amortismana tabi iktisadi kıymet (taşınmaz, taşıt araçları, demirbaş, makine ve teçhizat vb.) satışlarına ait satış bedellerini KDV beyannamesine dahil etmiyorlar ancak satışa ait KDV’yi ilave edilecek KDV olarak beyan edip hesaplanan KDV’ye ilave ediyorlardı. Bu şekilde işlem yapmalarının nedeni ise, KDV ve Gelir/Kurumlar Vergisi Beyannameleri arasında bir uyumsuzluk yaratmamaktır. Maliye Bakanlığı ise, bu satışların normal mal ve hizmet satışından farkı olmadığını, normal mal ve hizmet satışı gibi beyan edilmesi gerektiğini belirtiyor ve bu şekilde uygulama yapılmasını istiyordu. Bu konuda vermiş olduğu çok sayıda özelgesi de bulunmaktadır. Ancak, mükelleflerin büyük bir çoğunluğu, Maliye Bakanlığı’nın görüşüne aykırı olan kendi uygulamaları doğrultusunda işlem yapmaya devam ediyorlardı. Bunun gerekçesi olarak da, KDV beyannamesinde buna uygun bir satır bulunmamasını gösteriyorlardı. Maliye Bakanlığı, yayımladığı 66 Seri No.lu KDV Sirküleri ile, mükelleflerin amortismana tabi iktisadi kıymet satışlarını 1 no.lu KDV beyannamesinin “Matrah” kulakçığının “Diğer İşlemler” tablosunda “503” kodlu “Amortismana tabi sabit kıymet (taşınmaz, taşıt araçları, demirbaş, makine ve teçhizat vb.) satışları” satırında beyan etmelerini zorunlu tutmuştur. Sirkülerde, bu satışlar nedeniyle hesaplanan KDV’nin 1 no.lu KDV beyannamesinin “Matrah” kulakçığındaki “İlave edilecek KDV” satırına yazılmak suretiyle beyanının mümkün olmadığı da ayrıca vurgulanmıştır. Dolayısıyla, amortismana tabi iktisadi kıymet (taşınmaz, taşıt araçları, demirbaş, makine ve teçhizat vb.) satışlarına ait satış bedellerinin 1 no.lu KDV beyannamesinin “Matrah” kulakçığının “Diğer İşlemler” tablosunda “503” kodlu “Amortismana tabi sabit kıymet (taşınmaz, taşıt araçları, demirbaş, makine ve teçhizat vb.) satışları” satırında beyan edilmesi gerekmektedir.