Konkordato Gitti, Finansal Yeniden Yapılandırma Geldi
17 Kasım 2019Yeminli Mali Müşavirler Neden Vergi Dairesine Gitmek Zorunda?
25 Kasım 2019Yılmaz Sezer – Güncel Group Yönetim Kurulu Başkanı
Ülkemizde yaşanılan ekonomik darboğazı aşmak, şirketlerin sınırlı bir sürede de olsa bir limana sığınarak ticari hayatlarını devam ettirebilmeleri adına değişik müesseseler ihdas edilmektedir. Bunlardan ilki olan “İflas Erteleme”nin zamanla çok fazla dejenere olduğu düşünüldüğünden, bu uygulama sonlandırılarak aynı amaca hizmet etmek üzere konkordato müessesesi revize edilmiş ve uygulamaya alınmıştır. Ancak son yapılan değişiklikler sonrasında konkordato için bağımsız denetimden geçmiş olmak ve bağımsız denetimden “makul güvence“ almak şartının getirilmesi ile konkordato müessesesi de hukuki olmasa bile fiili olarak sona ermiş bulunmaktadır. Hatta biz de “Konkordatoya Fren” ve “Ve Konkordato Müessesesi De Sona Erdi” başlıklı yazılarımızla konkordatonun fiilen sona erdiğini belirterek konu hakkındaki görüşlerimizi paylaşmıştık.
Gelinen bu ekonomik daralmanın sürmesine paralel olarak ticari hayatın “yeni bir limana sığınma” isteği devam etmektedir.
Bu noktada devreye Türkiye Bankalar Birliği (TBB) girdi ve banka ve finansal kurumlara kredi borcu olan büyük ölçekli şirketler için Finansal Yeniden Yapılandırma (FYY) uygulamasının resmen başlatıldığını kamuoyuna duyurdu. Bankalar Birliği 14.10.2019 tarihinde yayınladığı sirkü ile 25 milyon ve üstünde borcu olan firmalar için FYY uygulamalarını düzenlerken, peşinden 08.11.2019 tarihinde yayınladığı sirkü ile 25 milyon altındaki küçük ölçekli firmaların FYY uygulamalarına da olanak vermiştir.
Söz konusu uygulama borçlarını ödemeye niyetli olan, ancak gelir- gider dengesi bozulduğu için borçlarını ödeyemeyen mükelleflerin borçlarının geri ödenmesini sağlamak amacıyla oluşturulmuştur.
Bankacılık Kanunu’nun Geçici 32. maddesi hükmü gereğince yapılmış olan düzenlemeden, iflas eden firmalar dışında kalan ve bankalara, finansal kiralama şirketlerine, faktöring şirketlerine, finansman şirketlerine büyük ölçekli şirketler ve küçük ölçekli şirketler yararlanacaklardır. Bu uygulama en yüksek alacaklı kuruluşlardan birine yapılacak müracaat ile başlayacak olup, yapılacak çerçeve anlaşması ile sona erecektir. Çerçeve anlaşmasını imzalayan şirketler Türkiye Bankalar Birliği tarafından güncel olarak ilan edilecektir. Çerçeve anlaşmasının imzalanması ile yeniden yapılandırılan alacaklara ilişkin icra takibi yapılamayacak, mevcut takiplere devam edilemeyecek ve diğer yasal yollara başvurulamayacaktır.
Çerçeve anlaşmasının imzalanması ile korunma süreci başlamış olacak şirketler ise yapılan çerçeve anlaşmasına uygun olarak borçlarını ödemeye başlayacaklar, hem ödemeye ilişkin yükümlülerini yerine getirecekler hemde üretim, yatırım, istihdam faaliyetlerine devam edeceklerdir.
Düzenlenen çerçeve anlaşması ile sadece finans kurumlarına olan borçlar değil, piyasa borçları olarak adlandırabileceğimiz satıcı borçları da kapsama dahil olacaktır. Çerçeve anlaşması imzalamış şirketlere istemeleri halinde yine lider finans şirketi tarafından işletme sermayesi de verilebilecektir.
FYY ekonomik tıkanmışlığın önünü aşmak üzere getirilmiş iyi bir sistem olarak tarafımızca değerlendirilmektedir. Bu sistemle iyi niyetli borcunu ödeyerek ticari hayatına devam etmek isteyen şirketlerin önü açılmış olacak hem finans kurumlarına hemde satıcılara borçlarını ödemiş olacaklar ve ihtiyaç duydukları işletme sermayesine kavuşmuş olacaklardır. Bu nedenle de çerçeve anlaşması yapan firmalar ticari alanın dışına çıkmadan, içinde kalarak yaşamaya üretmeye ve ekonomiye katkı sağlayabileceklerdir.
Ne diyelim hem zorda olan şirketler hemde ülke ekonomisi için doğru işlemesi halinde güzel bir sistem!