Maliye son noktayı koydu
20 Haziran 2014Devre Mülk Teslimlerinin Vergi Kanunları Karşısındaki Durumu
23 Haziran 2014
Yeni TTK’nın yürürlüğe girdiği 1 Temmuz 2012 tarihinden bu yana yaşanan tartışmalı konulardan birisi de, limited şirket pay senetlerinin vergi uygulamaları bakımından menkul kıymet olarak ya da anonim şirket pay senetleri gibi değerlendirilip değerlendirilemeyeceğidir.([1]) Yeni TTK’ya Göre Limited Şirketler Pay Senedi Çıkarabilir mi? Yeni TTK’nın 593/2. Maddesine göre, limited şirketler pay senedi çıkarabilirler. Ancak, ilgili madde hükmü limited şirketlere pay senedi çıkarma konusunda seçimlik iki hak tanımıştır: Birincisi, ispat aracı şeklinde pay senedi çıkarma hakkı, ikincisi ise nama yazılı pay senedi çıkarma hakkı. Ancak, limited şirketlerin esas sermaye payının devrinin imzaları noter huzurunda atılmış bir devir sözleşmesi ile yapılması gerektiğinden, pay senedi çıkarma hakkı, paya devir ve dolayısıyla dolaşım kolaylığı sağlamamaktadır. Şirket Pay Senetlerinin Devrinin GVK’da Karşısındaki Durumu Nasıl Belirleniyor? Pay (hisse) senetleri dahil menkul kıymetler veya diğer sermaye piyasası araçları ile ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar GVK’nın mükerrer 80. maddesinin 1 ve 4. bentlerine göre değer artış kazancı olarak gelir vergisine tabi bulunmaktadır. Ancak,ivazsız olarak iktisap edilenleriletam mükellef kurumlara ait olup iki yıldan fazla süreyle elde tutulan pay senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar gelir vergisine tabi bulunmamaktadır. Bu kapsamda bugüne kadar gerçek kişilerin iki yıldan fazla süreyle elde tuttukları anonim şirket hisse senetlerini elden çıkarmalarından sağladıkları kazançlar gelir vergisine tabi tutulmamış, limited şirket hisselerini elden çıkarmalarından sağladıkları kazançlar ise elde tutulma süresine bakılmaksızın gelir vergisine tabi tutulmuştur. Yeni TTK’ya Göre Ltd. Şti. Pay Senetlerinin Devrinden Sağlanan Kazanç Gelir Vergisine Tabi Olacak mı? Yeni TTK ile limited şirketlere getirilen pay senedi düzenleme hakkı, limited şirket hisselerinin “pay senedi devri şeklinde” satışının, anonim şirketlerde olduğu gibi iki yıllık süre geçtikten sonra vergilendirilip vergilendirilmeyeceği konusunu gündeme getirmiştir. Çünkü, limited şirket pay senedinin anonim şirket pay senedi ile aynı olduğunun kabul edilmesi, “menkul kıymet” olarak nitelendirilmesine ve “iki yıllık elde tutma süresi” geçtikten sonra “vergisiz” olarak satılabileceği anlamına gelmektedir. 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununda menkul kıymetler; para, çek, poliçe ve bono hariç olmak üzere paylar, pay benzeri diğer kıymetler, söz konusu paylara ilişkin depo sertifikaları ile borçlanma araçları veya menkul kıymetleştirilmiş varlık ve gelirlere dayalı borçlanma araçları ile söz konusu kıymetlere ilişkin depo sertifikaları olarak tanımlanmıştır. Öte yandan, yeni TTK’nın beşinci kısmında anonim şirketlerin pay senetleri ‘’Menkul Kıymet” başlığı altında düzenlenmişken, limited şirketlerin pay senetlerine bu Kanunun altıncı kısmının ‘’Ortakların Hak ve Borçları” başlıklı üçüncü bölümünde yer verilmiş ve Kanunun 593. maddesinin ikinci fıkrasında, esas sermaye pay senetlerinin ispat aracı şeklinde veya nama yazılı olarak düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Ancak, madde gerekçesinde, “bu hükümle esas sermaye payının ispat aracı olan bir senede veya nama yazılı senede bağlanabilmesine olanak tanınmasına rağmen esas sermaye payını içeren nama yazılı senet çıkarılmasının, paya devir ve dolaşım kolaylığı sağlamayacağı, sadece ispat ve gereğinde limited şirkete ilişkin hükümler çerçevesinde payın devrinde bazı kolaylıklar sağlayacağı ancak bu olanağın limited şirket esas sermaye payını anonim şirket payına dönüştürmeyeceği veya yaklaştırmayacağı” ifade edilmiştir. Bu Kanunun ‘’Devir” başlıklı 595. maddesinde ise, esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı şekilde yapılacağı ve tarafların imzalarının noterce onanacağı; şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayının şart olduğu ve devrin bu onayla geçerli olacağı; şirket sözleşmesinde başka türlü düzenlenmişse, ortaklar genel kurulunun sebep göstermeksizin onayı reddedebileceği; şirket sözleşmesiyle sermaye payının devrinin yasaklanabileceği belirtilmiştir. Bu çerçevede, limited şirket tarafından ispat aracı veya nama yazılı şekilde pay senedi çıkarılmış olsa dahi, esas sermaye payı devrinin, imzaları noter huzurunda atılmış bir devir sözleşmesi ile yapılması gerektiğinden, bu pay senetleri menkul kıymet olarak değerlendirilemez veya anonim şirket pay senedi ile aynı kabul edilemez. Dolayısıyla, limited şirket pay senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, elde tutulma süresine bakılmaksızın değer artış kazancı olarak gelir vergisine tabi bulunmaktadır. Nitekim, Maliye Bakanlığı da verdiği yeni tarihli bir özelgede; “Limited şirket payları anılan maddenin uygulamasında menkul kıymet olarak kabul edilemeyeceğinden, limited şirketinizin ortaklarının pay senetlerinin satışının Gelir Vergisi Kanunun mükerrer 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin uygulamasında hisse senedi olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Söz konusu pay senetlerinin elden çıkarılmasından elde edilen kazançların, aynı maddenin (4) numaralı bendi kapsamında değer artış kazancı olarak vergilendirileceği tabiidir.” Şeklinde açıklama yaparak, uygulamada ortaya çıkan tereddütleri geç de olsa gidermiştir. (MB. GİB. İstanbul VDB.nin 14/04/2014 tarih ve 62030549-120[Mük.80-2012/954]-906 sayılı özelgesi)