
İşbaşı eğitim programları ve sağlanan teşvikler
1 Eylül 2015
Denetim şirketleri kişisel çıkar ve yıldırma tehditi kıskacında
3 Eylül 2015Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), belirli mal veya ürünler üzerinden maktu veya oransal olarak alınan bir harcama vergisidir. İlk olarak Avrupa Birliği ile uyum çerçevesinde yapılan kanun değişiklikleriyle gündeme gelmiş ve yine aynı amaçla 2002 yılında 4760 sayılı kanun ile kabul edilmiştir. Avrupa Birliği’nde bu verginin uygulanmasındaki amaç, gelir elde etmekten ziyade sosyal fayda sağlamaktır. Bu nedende ÖTV, lüks (mücevher, kürk vb.), sağlığa zararlı (alkol, sigara vb.), çevreye zararlı (benzin vb.) mallara uygulanır. Ülkemizdeki amaç ise sosyal fayda sağlamaktan çok, kolay tahsil edilebilmesi nedeniyle bütçe açıklarını ve cari açığı kapatmada araç olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle ülkemizde sadece lüks ve sağlığa, çevreye zararlı mallarda değil tıraş köpüğü gibi temel tüketim mallarından da alınmaktadır. ÖTV, KDV gibi aynı malın her el değiştirmesinde doğmaz. Malın ithal edilmesi veya üretilen malın ilk alıcısına teslimi nedeniyle ÖTV doğar. Motorlu taşıtlarda ise nihai tüketici adına ÖTV ödemek gerekir. Verginin mükellefi ithalatçılar ve ilk satıcılar olmaktadır. ÖTV aslında, 1950’li yıllardan başlayarak uzun yıllar uygulanan ‘İstihsal Vergisi’nden başka bir şey değildir. Kanuna ek 4 ayrı tarifede yer alan ürünlerin vergilendirilmesi esastır. 1 sayılı tarife, akaryakıt ve yağ türevlerini vergiler, eski Akaryakıt Tüketim Vergisi yerine 2 sayılı tarife, taşıtları vergiler, eski Taşıt Alım Vergisi yerine 3 sayılı tarife, tütün ve alkol türevlerini vergiler, eski Ek KDV yerine 4 sayılı tarife, beyaz ve kahverengi eşyalar ve türevlerini vergiler, eski Lüks KDV yerine gelmiştir. Dolaylı ve dolaysız vergiler adalet açısından karşılaştırıldığında dolaysız vergilerin dolaylı vergilere göre daha adaletli olduğu savunulur. Şöyle ki, dolaysız vergiler gelir üzerinden toplanan vergiler olduğu için alınan vergiler gelir miktarına göre değişir. Yani düşük gelirliden daha az vergi, yüksek gelirliden daha fazla vergi alınır. Bu yüzden bir adaletsizlik söz konusu değildir. ÖTV vergi litaretüründe dolaylı vergi olarak adlandırılmaktadır. Dolaylı vergiler vergi artışı olarak değil malda hizmet fiyat artışı olarak değerlendirilmektedir. Dolaylı vergilerde bu vergiyi ödeyenin kim olduğu belli değildir. Bu vergiler, yansıtabilir karaktere sahiptir ve bu yüzden vergi yükü mükellef olan kesim yerine diğer kesim üzerine kalmaktadır. Çünkü o malı almak isterken düşük gelirli de yüksek gelirli de aynı oranda vergiyi ödemeye tabi tutulmaktadır. Yani bu yönü ile bakıldığında dolaylı vergilerin adaletsiz olduğu savunulabilir. Tabi burada esas olan dolaylı vergilerin hangi mal ve hizmetin üzerinden alındığı konusudur. Farklı açıdan bakılacak olursa dolaylı vergilerin her zaman adaletsiz olduğu da söylenemeyebilir. Burada maliye politikası araçlarından olan verginin nasıl bir araç olarak kullanıldığı sorusunun cevabıyla ilgilidir. Dolayısıyla ÖTV nin Avrupa Birliği ülkelerinde kullanıldığı gibi sosyal fayda sağlamaya yönelik olarak kullanılması halinde adaletsiz olduğunu söylemek daha zor, ülkemizde olduğu gibi temel mal ve hizmetlerin üzerinden gelir elde etmek üzere alınması halinde ise adaletli olduğundan söz etmek mümkün görülmemektedir.