Şirketler Artık Mal Ve Hizmet Satın Aldıkları Mükelleflerin Faal Olup Olmadıklarını Sorgulayabilecek
24 Şubat 2014Şirketler artık mal ve hizmet satın aldıkları mükelleflerin faal olup olmadıklarını sorgulayabilecek
25 Şubat 2014YILMAZ SEZER
YMM, Güncel&Lavilae Türkiye
Şirketler alım-satım yapmak veya faaliyetlerini sürdürmek amacıyla yaptıkları mal ve hizmet alımları nedeniyle 3- 4 yıl sonra Maliye tarafından sorgulanabilmekte, mal alımı yaptıkları mükelleflerin gayri faal oldukları gerekçesiyle cezalı düzeltme veya tarhiyatlarla karşı karşıya kalabilmektedirler. Bunun en büyük nedeni ise, Maliye’deki sorgulama yetki ve imkanın, şirketlerde olmamasıdır. Şirketler, mal ve hizmet alım-satımı yaptıkları mükelleflerle ilgili olarak Maliye’deki kayıtlara ulaşamadıklarından, ileriki tarihlerde bu tür cezalı yaptırımlarla karşılaşmaktadırlar. Maliye Bakanlığı, bu konuda tarihi bir adım atarak, vergi mükellefiyetleri re’sen kapatılan mükelleflerin yani faal olmayan mükelleflerin listesini kamuoyu bilgisine açmış ve mükelleflerin bu konuda sorgulama yapmalarına olanak sağlamıştır. Bu sorgulama, internet vergi dairesi web sayfasında oluşturulan re’sen terk modülü kullanılarak yapılabilecektir. (https://intvd.gib.gov.tr/internetvd/template.jsp?page=IVD_RESENTERK_MUK_VKN_GIRIS)
Vergilendirme bakımından işi bırakma nasıl tanımlanıyor?
Vergi Usul Kanunu’nun 161. maddesine göre işi bırakma, vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona erdirilmesini ifade etmektedir. Bir mükellefin işi bırakmış sayılabilmesi için, işi ile ilgili tedarik işlemlerini durdurmasının yanı sıra, işletmede bulunan mal stokları ile diğer döner varlık ve sabit değerlerinin de elden çıkarılması veya bu varlıkların işletme sahiplerince işletmeden çekilmiş olması gerekir. Gerçek kişi mükelleflerin mükellefiyet kayıtlarının sona ermesi, mükellefin kendi isteği ile işini terk ederek durumu vergi dairesine bildirmesi, mükellefin ölümü, gaiplik kararı, belli bir ticaret, sanat ve meslek icrasından sürekli mahrumiyet gibi hallerde mümkün olmaktadır. Ticaret şirketleri açısından mükellefiyetin sona erdirilmesi ise, tasfiye ve iflas hallerine inhisar ettirilmiştir.
Vergi mükellefiyetinin re’sen kapatılması ne anlama geliyor?
Gerçek ve tüzel kişi mükelleflerin mükellefiyet kayıtlarının sona erdirilmesinde genel kural yukarıda belirtilenler olmakla birlikte, faaliyetlerini uzun süreden beri bırakmış, ortakları dağılmış, ortaklığın feshine ve tasfiyesine tevessül edilmemiş, sorumlu ve muhatap tutulacak kanuni temsilci veya tasfiye memuru da bulunmayan, işlerini tamamen terk ettiği belirlenen ve vergiye tabi bir faaliyeti de tespit edilmeyen mükelleflerin, işi bıraktıklarını vergi dairesine bildirmemiş olmaları nedeniyle, beyanname vermedikleri dönemlere ilişkin matrahlarının re’sen takdiri yoluna gidilmesi, mükellefleri tamamen fiktif vergi tahakkukları ve kesilen cezalarla karşı karşıya bırakmaktadır. Bu durum, Maliye Bakanlığı vergi tahakkuk ve tahsilatlarını da etkilemektedir.
Vergi Usul Kanunu’nun 160. maddesi 5228 sayılı Kanun’la, işini tamamen terk eden ve vergiye tabi bir faaliyeti tespit edilemeyen mükellefler hakkında, sadece işi bırakma keyfiyetinin vergi dairesine bildirilmemiş olması nedeniyle gereksiz tarhiyatlar yapılmasının ve ihtilaflar yaratılmasının ortaya çıkardığı sakıncaları gidermek ve münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirenlerin mükellefiyet kayıtlarının terkini suretiyle idarenin ve diğer mükelleflerin mağduriyetini önlemek amacına yönelik olarak yeniden düzenlenmiştir. Bu şekilde, belirli şartları taşıyan mükelleflerin mükellefiyet kayıtlarının vergi dairesince re’sen silinmesi (terkin edilmesi) imkanı getirilmiştir.
Buna göre, vergi dairelerince re’sen mükellefiyet kaydının silinmesi olayı;
• İşi bırakma bildiriminde bulunmayan bir mükellefin işi bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda bilinen adreslerinde bulunamaması ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilememesi,
• Başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde, münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor ile tespit edilmesi ve mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi,
hallerinde söz konusu olabilmektedir.