Mal Ve Hizmet Alım Bedelini PTT Aracılığıyla Ödeyenler De Artık Müteselsil Sorumlu Tutulmayacak
30 Nisan 2014Tapuya Tescil Edilen Ancak Şirket Aktifine Kaydedilmesi Unutulan Taşınmazlar
9 Mayıs 2014Yabancı ülkelerde alınan mal ya da hizmetler karşılığında yabancı para birimi cinsinden düzenlenen belgelerde yer alan tutarların muhasebe kayıtlarına gider olarak alınıp alınamayacağı be tevsiki hususunda tereddütler oluşmaktadır. Bu konuya ilişkin açıklamalarımıza aşağıda yer verilmiştir. KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Safi Kurum Kazancı” başlıklı 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8’inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir. Yurt dışında yapılan harcamaların, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8’inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinde yer alan giderler arasında bulunması, bu harcamaların kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması, yapılan işin mahiyetine uygun olması ve iş hacmi ile mütenasip bulunması ve Vergi Usul Kanunu hükümleri gereğince tevsik edici belgelere dayanmış olması şartıyla kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN 213 sayılı Vergi Usul Kanununun kayıt nizamına ilişkin 215 inci maddesinde, bu Kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulmasının mecburi olacağı belirtilmiş, 227’nci maddesinde de “Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almıştır. Söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 uncu ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla yurt dışından alınan söz konusu belgenin alındığı ülkede uygulanan vergi mevzuatı çerçevesinde geçerli bir belge olduğunun kabulü halinde mümkün bulunmaktadır 253 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan, iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri, yurt dışında temsilciliklerimizde veya yurt içinde noterlerde Türkçe’ye tercüme ve tasdik ettirmeden kayıtlarına yansıtabilirler. Ancak vergi inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, bu belgelerin tercümesinin istenmesi mümkündür. Söz konusu Kanun’un 280 inci maddesinde ise; yabancı paraların borsa rayici ile değerleneceği, borsa rayicinin takarrüründe muvazaa olduğu anlaşılırsa bu rayiç yerine alış bedelinin esas alınacağı, yabancı paranın borsada rayici yoksa, değerlemeye uygulanacak kurun Maliye Bakanlığınca tespit olunacağı hükmüne yer verilmiştir. 130 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde de, değerleme günü itibariyle Maliye Bakanlığınca kur ilan edilmediği durumlarda TCMB tarafından ilan edilen kurların esas alınması uygun görülmüştür. Buna göre yurtdışından temin edilen belgelerde yer alan yabancı para üzerinden tutarlar Maliye Bakanlığın’ca kur ilan edilirse bu kurlar üzerinden aksi takdirde TCMB tarafından ilan edilen kur üzerinden değerlenecektir.