30.04.2018 tarih ve 167 sayılı Türkiye Büyük Millet Başkanlığı‘na verilen kanun tasarı ile yeni bir vergi affı gündeme alındı. Zaten uzun süredir çalışılıyor ve bir hazırlık yapıldığı kamuoyu tarafından tahmin ediliyordu ve beklenti oluşturulmuştu ve beklenti gerçekleşti. Hem de seçime 5 kala! Seçim politikası olarak, teknisyenlerin itirazlarına rağmen gerçekleştirildi.
TOPLUMUN VERGİ AHLAKINI UZUN VADEDE OLUMSUZ OLARAK ETKİLEYECEK BİR UNSUR OLACAK OLMASINA RAĞMEN GERÇEKLEŞECEK!
Karar ve tercih siyasi iktidarın bu kısmında yapabilecek pek bir şey yok.
Kanun tasarı ile mükelleflere ödeme kolaylığı getirildiği söylenerek, Mart 2018 tarihi itibarıyla kesinleşmiş tüm kamu borçlarının yeniden yapılandırılarak ödenmesi sağlanabilmektedir. Yani hemen hemen seçim tarihine çok yakın bir tarih belirlenerek kamu borçlarının sıfırlanılması ve bu süreçtede ihtilaf yaratmadan tahsil edilmesi amaçlanmıştır. Seçimden sonrası için temiz bir sayfa açılması, devletle mükellefin ihtilaflarının sona ermesi, tahsil edilemeyen vergilerin tahsil edilerek bütçe açıklarının kapatılması adına yapılan bir işlem olarak gözükmektedir.
Matrah arttırımının yapılması yani asıl vergi affı konusu ise şu anki tasarıda 2016 yılı Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi’ni içermekte iken, 2017 yılı için sadece sadece Katma Değer Vergisi’ni içermekte ama Kurumlar Vergisi’ne yönelik bir af öngörülmemektedir.
Bize göre kamu borçlarının yapılandırılması sürecinde izlenen aynı yol izlenerek seçim öncesi dönem sıfırlanmalıdır. Zaten benzer uygulamayı Katma Değer Vergisi açısından yapıp Kurumlar Vergisi açısından yerine getirmemek ise pek anlamlı gözükmemektedir. Bize göre 2017 yılı Kurumlar Vergisi’nin de tasarıya ilave edilmesi ve seçimden önceki tüm dönemleri kapsaması daha uygun olacaktır.
Tabi bu arada söylemeden edemeyeceğim, tamam vergileri toplayamıyoruz, tamam bütçede açıklarımız var yani vergi gelirlerine ihtiyacımız var ama; bunu toplayabilmek adına matrah artırımlarındaki tutar ve oranlar daha düşük olarak belirlenip katılımın daha fazla olması amaçlanabilirdi.
TABİ VERGİ AFFI HANGİ AMAÇLA ÇIKARILDIYSA BU AMAÇLA UYGUN ŞARTLAR REVİZE EDİLMELİDİR DEMEK İSTİYORUM
Bütün bunlar yapılırsa inceleme oranın bir zamanlar yüzde 3 olarak açıklandığı ülkemizde (oysa bizler biliyoruz ki, gerçekte yüzde 3’ün bile altında bir oranda gerçekleşiyor), 2018 öncesi hiçbir şirketi incelemeye gerek kalmasın ve mali yapılanma bu şekilde sağlanılsın…